Eğitim Sen Eylem Yaptı

    Eğitim Sen Eylem Yaptı   Eğitim sen Alanya Şube Başkanı Hüseyin Erdem Alanya Merkez postanesi önünde yaptıkları eylemde basına sunduğu bildiride. Hüseyin Erdem;,Eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları sürmekte, her eğitim-öğretim yılı giderek ağırlaşan sorunlar ve çelişkiler eşliğinde açılmaktadır.  2015-2016 eğitim öğretim yılında, geçmiş yıllardan biriken sorunların daha da ağırlaşmasının yanı sıra, ülkenin bir bölümünde fiilen sıkıyönetim koşullarının yaşandığı bir ortamda, eğitim-öğretim hizmetinin ne kadar yapılabileceği ya da sürdürülebileceği tartışmalıdır. 15 Eylül’de yapılan öğretmen atamalarının yüzde 67’si bölge illerine yapılmış, yıllar sonra ataması yapılmış çok sayıda öğretmen arkadaşımız endişeli bir şekilde göreve başlamayı beklerken, çatışmaların sürmesi nedeniyle herkes büyük bir tedirginlik içinde beklemektedir.  Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları her geçen yıl katlanarak artarken, AKP’nin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaşanan sorunlara çözüm üreten adımlar atmak yerine, sürekli yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle, okullarda eğitim-öğretimin yapılamaz hale gelmesine neden olmuştur.  Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün kademelerinde, bakanlık teşkilatından, okullara kadar her alanda yoğun bir siyasi kadrolaşma yaşanmış, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde liyakat değil, siyasi referans (torpil) belirleyici olmuş. Aday öğretmenler, “öğretmen yapılmamakla” tehdit edilerek yandaş sendikaya üye yapılmakta ve merkezi sınava girmeye zorlanmaktadır. Okullarda özellikle sendikamız üyelerine yönelik baskı, şiddet ve zorbalık eksik olmamaktadır.  Sendikal-siyasal referanslarla eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve yandaş olmayanların birer birer tasfiye edilmesi vb gibi pek çok uygulama eğitim sistemini içten içe çürütmüş, eğitimin zaten bozuk olan niteliğini daha da bozulmuştur.  Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki engeller ve yasaklar ısrarla sürdürülmekte, zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din derslerinin kaldırılması ve anadilinde eğitim talepleri ısrarla görmezden gelinmektedir.  Kamusal eğitimin zayıflatılması, eğitimin tamamen paralı hale getirilmek istenmesi, okullarda cinsiyet, etnik kimlik ve mezhep ayrımcılığına ilişkin uygulamaların sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin durumu, ücretli-vekil öğretmenlik uygulamalarının artması, eğitim yöneticilerinin siyasi referanslarla belirlenmek istenmesi gibi sorunlar sürmektedir.  Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında yıllardır üvey evlat muamelesi gören ve iş tanımı hala yapılmayan yardımcı hizmetlilerin, kadro bekleyen 4-c’li çalışanların, memur ve teknik personelin sorunları, üniversitelerde yaşanan soruşturma ve görevden almalar, her geçen gün artan akademik, idari sorunlar ve özellikle Eğitim Sen üyelerine yönelik  mobbing uygulamaları, baskı ve tehditler gibi pek çok sorun acil çözüm bekleyen diğer konu başlıkları olarak öne çıkmaktadır.  AKP  ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitimdeki çürümenin ve mevcut karanlık tablonun sorumlusudur. MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini alt-üst etmiş, öğretmen, öğrenci ve velileri, eğitim emekçilerini mağdur etmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Öğrenciler yarış atı gibi sınavdan sınava koşturmakta, öğretmenlere ağır iş yükü ve  angarya görevler yüklenerek çalışmaya zorlanmaktadır.  Eğitim sistemindeki çürümeyi hızlandıran 4+4+4 dayatmasından uygulamasından derhal vazgeçilmeli, ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması yapılmalı, AKP döneminde haksız olarak yapılan tüm atama ve görevlendirmeler iptal edilmeli, eğitim sistemini alt üst eden tüm uygulamalar derhal durdurulmalıdır. Eğitimin hiçbir aşamasında öğrenci ve öğretmenlere dayatmada bulunulmamalı, öğretmen, öğrenci ve velilerin eğitim sistemine yönelik kaygılarını giderici düzenlemeler yapılarak, tüm ülkenin üzerine çöken mevcut eğitim enkazı en kısa sürede kaldırılmalıdır.  Okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve her bireyin kendi anadilinde yapılması ilkesine uygun adımlar atılmalı, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir.  Gerek ülkenin içinde bulunduğu durum, gerekse bundan doğrudan etkilenen eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu çok sayıda sorunun varlığına rağmen, yeni eğitim öğretim yılının hepimiz için yaşanan sorunların çözüldüğü, öğrenci ve öğretmenlerimizin can güvenliğinin sağlandığı ve hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılmadığı bir ortamda gerçekleşmesini diliyoruz. Dostlar, Tüm emek ve demokrasi güçlerini katılımı ile 10 Ekim 2015 Cumartesi günü,  ORTADOĞUDA AKAN KANIN DURMASI İÇİN ,AKAN GÖZYAŞLARININ  DURMASI İÇİN ,İNSANLIĞIN DENİZLERDE BOĞULMAMASI İÇİN, İNSANLIK ONURU İÇİN, ‘’SAVAŞA İNAT,BARIŞ HEMEN ŞİMDİ’’ şiarı ile Ankara’da Merkezi Emek, Barış, Demokrasi Mitingi yapılacaktır.  KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin yapacağı mitinge yüreği barıştan ve emekten yana atan herkesi birlikte olmaya çağırıyoruz. Katılmak isteyenler isimlerini eğitim sen’e bildirmeleri yeterlidir.SONALANYA HAMDİ ACET