Gençlerin Ruh Sağlığına Yönelik Hastane Başvurularında Büyük Artış

Araştırmaya göre, başvuruların yarısından fazlası "kişinin kendine zarar vermesinden" kaynaklanırken, diğer tıbbi başvurularda ise yalnızca yüzde 10'luk bir artış gözlemlendi.

Çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Lee Hudson, artan başvuruların acil servislerde ciddi zorluklara yol açtığını belirtti: "Ruh sağlığına ilişkin hastane randevularındaki yoğunluk, hem hastalar hem de aileleri için büyük bir yük oluşturuyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının becerilerini geliştirmek adına daha fazla eğitime ihtiyaç duyulabileceğini gösteriyor."

Dr. Hudson, bu artışın sadece COVID-19 salgınıyla ilişkili olmadığını belirterek, gençlerin ruh sağlığını desteklemek için hastane randevularını tetikleyen faktörlerin daha fazla araştırılması gerektiğine dikkat çekti.

Özellikle 11-15 yaş arasındaki kız çocuklarında görülen artışın daha yüksek olduğu ve bu yaş grubunda başvuruların iki katına çıktığı vurgulandı. Yeme bozukluğu olan gençlerin başvurularında ise yüzde 514,6’lık bir artış kaydedildi.

Sinirbilim ve psikopatoloji profesörü Eamon McCrory, ruh sağlığı sorunlarıyla mücadelede erken müdahalenin önemine değindi: "Temel nedenlere karşı yapılacak müdahale, ruh sağlığı sorunlarıyla başa çıkmanın en iyi yoludur."

Bu artış, küresel bir sorun olarak da değerlendiriliyor. Fransa’daki gençler arasında yapılan benzer bir çalışmada, ruh sağlığı nedeniyle hastaneye yatışlar ve antidepresan ilaçlarının reçetelenme oranlarında önemli bir artış gözlemlenmişti.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 10-19 yaş arasındaki her yedi kişiden biri ruhsal bir rahatsızlıkla mücadele ediyor. Anksiyete, depresyon ve davranış bozuklukları bu yaş grubunda en yaygın görülen ruhsal hastalıklar arasında yer alıyor.Hamdi Acet