Toroslarda ayaklar altında ezilen otları boyayıp 10 ülkeye ihraç ediyor

 


 

40 çeşit otu doğan topluyor 10 çeşit otu 400 dekarlık alanda kendi yetiştiriyor 
Pamuk otu, kurt otu, solucan otu, kuşdili otu, şemsiye otu, altın otu, sevgi otu, bulgur otu, kılçık otu usta ellerde ihraç ürünü oldu 
 
 
Antalyalı girişimci, Toroslarda kendiliğinden yetişen ve düne kadar insanların ayakları altında ezilen ot ve çiçekleri kurutup boyayarak 10 ülkeye ihraç ediyor. 50'ye yakın türde çiçeği kurutarak ekonomiye kazandıran girişimci, 10 çiçek türünü de 400 dekarlık alanda kendi yetiştiriyor. Kuru çiçeklerin aranjman ve buket  fiyatları ise 100 TL ile 500 TL arasında değişirken demetleri 30 ile 50 TL arasında alıcı buluyor. 
  

Türkiye'nin kuru çiçek merkezi Antalya'nın Akseki ilçesinde, 17 yıl önce Çin'den gelen  çiçeklerle bitme noktasına gelen kuru çiçekçilik sektörü yeniden canlandı. Baba mesleğini yeniden ele alan Vehbi Özdemir, Akseki ilçesi Cevizli Mahallesinde Toros dağlarından topladıkları çiçekleri kurutup boyayarak Avrupa ülkelerine pazarlıyorlar.   Vehbi Özdemir, 40’a yakın türde çiçeği kurutup boyayarak dağlarda ayaklar ile ezilen bitkileri ihraç ediyor, 10 çeşit bitkiyi ise 400 dekarlık alanda kendi yetiştiriyor. 
  

Adı bile çok bilinmeyen, dağlarda insanların üzerinden geçip ezdiği, pamuk otu, kurt otu, solucan otu, kuşdili otu, şemsiye otu, altın otu, sevgi otu, bulgur otu, kılçık otu, adaçayı, papatya ve pampas otları ekonomiyi kazandırılarak yeni iş kapısı oldu.  Antalyalı genç girişimci Vehbi Özdemir tüm bu otlara ilave olarak 400 dekar alanda kendi  yetiştirdiği  buğday, yulaf, kuş otu, keten ve lavantaları  hasat zamanı kurutarak depoluyor. Yıl boyu devam eden siparişlere göre Cevizli’deki fabrikada rengarenk boyanan çiçekler, ipe asılarak kurutuluyor. 
  

Gerek iç mimaride dekorasyona olan katkısı, gerekse son dönemde popüler olan gelin buketlerinde kullanılarak kendine tekrar yer bulmaya çalışan kuru çiçekçilik sektörü  ilk olarak Cevizli’de uygulamaya geçti. 1986-1987 yıllarında hayatını kaybeden Aşık Hasan lakaplı Hasan Özdoğan ilk kez kuru çiçekçiliği başlattı. O'nun arkasından  Mesut Özdemir kuru çiçekçiliğe devam etti. 2004 yılına kadar  ülke genelinde adından söz ettiren sektör  Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesine kuru çiçek  ihracatı yaptı. 2004 yılında Çin’den yapay çiçeklerin ithal edilmesinden sonra 17 yıl süre ile tamamen turdu. 7 yıldır  önce  Vehbi Özdemir tarafından yeniden başlayan kuru çiçekçilik  sektörü bugün yeniden ihraç ürünü oldu. 
  

Daha sağlıklı olduğu için insanların yapay çiçekten çok doğal kuru çiçeğe rağbet gösterdiğini söyleyen Vehbi Özdemir, "Pazar bulamama gibi bir sorunumuz yok. Toros dağlarının ikliminin getirdiği özellikler dolayısıyla burada toplayıp ve ektiğimiz kuruttuğumuz çiçeklerde dökülme olmuyor. Yıl boyu ihracat yaptığımız ülkelere sipariş verenlere ve toplantıcılara kargoyla kuru çiçek gönderiyoruz" dedi. 
 
  
40 Çeşit çiçek boyuyoruz 
  

Kuru çiçekçiliğin babadan kendilerine intikal ettiğini söyleyen Özdemir, "Babam 25 yıl çiçekçilik yaptı. Biz bunu babamdan öğrendik. Halen de bize yardım ediyor.  Ben de yaklaşık 7 yıldır çiçekçilik yapıyorum. Doğadan toplanan 40 çeşit çiçeği asitleyip boyuyoruz. Boyama işi oldukça zordur. Boyasını iyi yapmazsanız en ufak bir ıslaklıkta boyası akar. Boya işi de ayrı bir sanat işidir. Müşterilerimize en iyisini sunmak için her geçen gün yenilikler yapmaktayız” diye konuştu. 
 
  
"10 Ülkeye ihracat yapıyoruz" 
  

Kuru çiçek işine yeniden başlamalarının ardından öncelikle  başta İstanul olmak üzere iç pazarı hedeflediklerini söyleyen Özdemir, "Yapay çiçekler çıktıktan sonra kuru çiçekçilik artık tarihe karışmaya başlamıştı. Türkiye genelindeki müşterilerden yeniden talepler gelmeye başladı. Gönderdiğimiz çiçekler, müşterilerimiz tarafından Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya, Rusya, Libya, Katar ve Dubai gibi ülkelere ihraç etmeye başladı" dedi. 
 
  
7 bin 500 metre kare kapalı alanda hazırlanıyor 
  

Akseki’nin Cevizli Mahallesinde fabrikada boyanan kuru çiçekler Antalya’nın Kepez ilçesi  Varsak semtinde bulunan 7 bin 500 metre kare kapalı alana getirildiğini söyleyen Özdemir, “Burada tonlarca kuru çiçekler kadınlar tarafından tasarım, paketleme yapılarak dağıtım, pazarlama ve lojistiğe hazır hale getiriliyor” şeklinde konuştu. 
  

Çiçek tasarımcısı Ramazan Özdemir ise özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük illerde kuru çiçekler ile yapılan aranjmanlar ve tasarımların iç mimaride ve dekorasyonda kendine büyük yerler edindiğini söyledi. 
  

5 yıl  İstanbul’da çiçek tasarımcılığını öğrenen ve ailece bu işe yöneldiklerini belirten Özdemir, "Kuru çiçekler Toroslar’da Antalya’nın Akseki ilçesi Cevizli Mahallesi’nde doğal ortamda yetişen çok önemli  varyeteleridir. Türkiye’de özellikle Orta Toroslar ve Akseki yöresi flora itibarı ile kuru çiçeğin çok yoğun özel varyetelerinin doğada üretildiği bir lokasyonudur” diye konuştu. 
  

Kuru çiçekler, ev dekorasyonunda ev hanımlarının vazgeçilmez aksesuarları olduğunu, kurutulmuş çiçekler ve aranjmanları uzun süre kalıcı ve çok az bakım gerektirdiğini anlatan Özdemir, “Kurutulmuş çiçekler günümüz dekorasyon fikirlerine muhteşem bir alternatif olarak karşımıza çıkmaya başladı. İster bir buket olarak kullanılsın, ister kapıya asılsın, ister sadece bir pencere içinde dursun, kurutulmuş çiçekler yaşam alanlarımıza zariflik ve güzellik katmak için bize ilham veren en güzel objelerden biri halini aldı.” 
 
  
Buket yapımı 20 dakika sürüyor 
  

Kurutulmuş çiçeklerden özellikle buket siparişlerinin oldukça yoğun olduğunu anlatan Ramazan Özdemir, “Şu anda  buket ve aranjmanı ben yapıyorum. Yanımızda çalışan elemanlara bunu öğretiyorum. Yaklaşık 10-15 kuru çiçek türünden buket yapımı ise yaklaşık 20 dakikayı buluyor. Siparişlere yetişemiyoruz. Yeni yetiştireceğimiz personellerle birlikte siparişlere hız vereceğiz” diye konuştu.