Tahta kaşığın son ustaları
Sayıları 350'den 10'a kadar düştü, evlerinde üretime devam ediyorlar
Kaşık ustası Ünal: "Evimin bahçesinde küçük atölyede ölünceye kadar sürdüreceğim. Bademli’de kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor. Yerimize kaşık yapacak usta yok"
Antalya’nın Akseki ilçesinde bir zamanlar 350 ailenin tamamının kaşık üretimiyle geçimini sağladığı Bademli’de yeni ustalar yetişmeyince bu el sanatını yapanların sayısı 10'a kadar. Bademli Mahallesi’nde 71 yaşındaki tahta kaşık ustası Hasan Ünal, atalarından öğrendiği mesleğini evinin bahçesindeki küçük atölyede sürdürüyor. Dağlardan kesilmiş olan şimşir ağacı bıçkı ile boy boy kesiliyor. Daha sonra keser ile ortadan bölünüp şekil veriliyor. Kaşığa şekil verdikten sonra oyma aletleri ile kaşık yapılıyor. Törpülenerek en son ince zımpara ile temizleniyor. Bu işlerin yapımı ise yaklaşık 15-20 dakikayı buluyor. Kaşıkların fiyatları ise 10 lira ile 50 arasında satılıyor.
Eskiden belde statüsündeki Bademli Mahallesi’nde 50 yıl önce 350-400’e yakın evin altında kurulan atölyelerde eş ve çocuklar tarafından üretilen tahta kaşıklar artık gün sayıyor. Bir zamanlar ailelerin neredeyse tamamının geçimini tahta kaşıktan sağladığı mahallede nüfusun azalması, gençlerin de büyükşehirlere göç etmesiyle kaşık yapan usta sayısı yok denilecek kadar azaldı.
Oldukça zahmetli bir iş olan kaşık yapımı için 12 farklı alet kullanılıyor. Odun halindeki parçaları dantel işler gibi işleyen ustalar 10 çeşit kaşık yapıyor. Bunlar arasında oyun kaşığı, yemek kaşığı, süs kaşığı, kepçe öne çıkıyor. Süs kaşıklarını sipariş üzerine yapan ustalar bir kaşığı yaklaşık 15 dakikada tamamlıyor. Kepçeler ise 20-25 dakikada hazır oluyor. Üretimi en zahmetli olanlar ise günde sadece 5-6 tane üretilebilen süs kaşıkları.
Kaşık yapımı küçük yaşta öğrenilirdi
Köyde 1940’lı yıllarda kız ve erkek çocuklar babasına yardım ederek başladıkları meslekte 10-15 yaşına geldiğinde kaşık aletlerini ellerin aldıklarını söyleyen kaşık ustası Hasan Ünal," Çocuklar hem anasına ve babasına yardım ederlerdi. Hem de mesleği öğrenirlerdi. Şimdi öyle bir şey kalmadı. Mesleği öğrenen yok. Kaşık yapacak ağaç yok. Zor iş. Emek isteyen bir iş. Şimdi çocuklar büyüyünce Bademli’ den ayrılıyorlar. Artık yaşlılar kaldı. Gençler ticaretle uğraşıyorlar. Ben küçük atölyemde bu sanatımı ölünceye kadar sürdüreceğim. Artık Bademli beldesinde kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor. Kaşık yapan ustaların hepsi yaşlı. Yerlerimize kaşık yapacak usta yok. Kaşıkçılık sanatı da artık bitmek üzere" dedi.
Mesleğe 7 yaşında babasının yanında başladığını anlatan Ünal babasının da kendi babasından mesleği öğrendiğini, 64 yıldır aralıksız bu mesleği sürdürdüğünü belirterek, kendisinin 5’inci kuşak kaşık ustası olduğunu söyledi. Ünal, "Rahmetli dedemde kaşık yapıyordu, babam da mesleği ilk önce dedesinden öğrenmiş. Hatta dedem de kendi dedesinden öğrendiğini biliyorum. Ben beşinci kuşak kaşıkçı ustasıyım. Mesleğim ata mesleğidir. 64 yıldır bu mesleği sürdürüyorum" dedi.
40-50 yıl önce çok usta vardı
Eskiden belde statüsündeki Bademli Mahallesi’nde 50 yıl önce 350-400’e yakın hane bulunduğunu belirten Hasan Ünal, birçok kişinin evinin altına kurduğu atölyelerde eşleri ve çocukları ile birlikte kaşık ürettiğini dile getirdi. O zamanlar mahalleli geçimini kaşıkçılıktan sağlardı. Nüfusun azalması, gençlerin de büyükşehirlere göç etmesiyle kaşık yapan usta sayısının yok denilecek kadar azaldı. Hatta birçoğumuz bir araya gelip birlikte kaşıklar yapıyorduk. Geçimimizi bundan sağlıyorduk. Şimdi nüfus azaldı. Kaşık yapan çok az usta kaldı. Eskiden yapmış olduğumuz kaşıkları Konya’ya götürüyorduk. Konya’da pazarlıyorduk. Pazarlama sorunumuz yoktu" dedi.
"Bir kaşık yapmak için 12 tane alet kullanılıyor"
Kaşık yapımının oldukça zahmetli bir iş olduğunu belirten Ünal, "Bir kaşık yapmak için 12 tane alet kullanıyorum. Onları dantel işler gibi işliyorum. Emek veriyorum. 10 çeşit kaşık yapıyorum. Bunlar arasında oyun kaşığı, yemek kaşığı, süs kaşığı, kepçe. Süs kaşıklarını sipariş üzerine yapıyorum. Bir kaşığı ise ortalama 15 dakikada tamamlıyorum. Kepçeleri ise 20-25 dakikada yapıyorum. Süs kaşıklarının üretimi zahmetli olduğundan günde sadece 5-6 tane yapabiliyorum” diye konuştu.
Kaşık yapımı küçük yaşta öğrenilirdi
Bademli’de kaşık yapımının 10-15 yaşlarında herkesin öğrendiğini anlatan Çakmakçı, şunları söyledi: " Şimdi mesleği öğrenen yok. Kaşık yapacak ağaç yok. Zor iş. Emek isteyen bir iş. Şimdi çocuklar büyüyünce Bademli’ den ayrılıyorlar. Artık yaşlılar kaldı. Gençler ticaretle uğraşıyorlar. Ben küçük atölyemde bu sanatımı ölünceye kadar sürdüreceğim. Artık Bademli beldesinde kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor. Kaşık yapan ustaların hepsi yaşlı. Yerlerimize kaşık yapacak usta yok. Kaşıkçılık sanatı da artık bitmek üzere. "
"Eskiden ’Kaşıkçı köyü’ olarak anılırdı"
Mahallelerinin eskiden "Kaşıkçı köyü" olarak anıldığını belirten Ünal, tahta kaşık yapan ustaların çoğunun öldüğünü söyledi. Kaşık sanatının kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Ünal, gençlerin bu işe ilgi göstermemesi nedeniyle yeni ustaların yetişemediğini dile getirdi. Ünal, "Evimin bahçesinde küçük atölyede bu sanatımı eşimle ölünceye kadar sürdüreceğim. Artık Bademli’de kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor" dedi.
En iyi kaşık kızıl şimşirden yapılıyor
İyi bir tahta kaşığın kızıl şimşir ağacından yapıldığını anlatan Ünal, "Bu ağaçtan yapılan oyun kaşığı, iyi ses çıkarması nedeniyle tercih ediliyor ama ağaçları da bulmak zor" dedi. Eskiden Bademli beldesinin kaşıkçı köyü olarak bilindiğini söyleyen Çakmakçı, "Şimdi ise bu sanat bitmek üzere. Ustaların çoğu öldü. Gençler de heves etmiyor. Eskiden Konya’dan siparişler gelirdi. Eskiden sofralarda yemekler tahta kaşıklarla yenirdi. Mutfakta da yemekleri yapmak için tahta kepçeler kullanılırdı. Tahta kaşık sofraların vazgeçilmeziydi. Şimdilerde ise en fazla oyun kaşığı yaparak satıyoruz" şeklinde konuştu.