İşte Avukatların Yapamadıkları Açıklama
ÇDH'li avukatların iki gün süren dirence rağmen bir türlü açıklayamadığı o bildiri de şu cümleler yer alıyor: Hepimizin bildiği gibi, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü ülkemizdeki en büyük katliamlarından birisi yaşandı. Üstelik başkent Ankara'nın göbeğinde... Üstelik Kaç - Ak Saray'ın, Meclis'in, bakanlıkların, emniyet merkezlerinin, istihbarat merkezlerinin yanı başında...
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla "Emek, Barış, Demokrasi Mitinginde "Barış" dileklerini haykırmak için buluşan insanlarımızı hedef alan saldırıda 97 canımızı, kardeşimizi, yoldaşımızı kaybettik. Acımız çok büyük. Kaybettiğimiz canlar içinden 7 kişi Alanya'dan "barış" çağrısını seslendirmek için Ankara'ya giden arkadaşlarımızdı.
Aslında ülkemizde böyle katliamlar ve kayıplar yeni değil. 1977 1 Mayıs'ı, Maraş, Madımak, Roboski, Reyhanlı ve Suruç Katliamları ve sayamadığımız onlarcası daha... Belki Ankara'daki kayıplarımız da son olmayacak. Ancak iyi bilinsin ki; bizler katliamlarla anılan bir ülke olma fikrine alışmayacağız. 7 Haziran seçimlerinden istediği yönde sonuç alamayan siyasilerin ikbal hırsları yüzünden onlarca askerin ve polisin şehit olmasını da yüzlerce vatandaşımızın, gencimizin cani saldırılarda hayatını kaybetmesini de sindirmeyeceğiz. Sömürüye, köle gibi çalıştırılmaya, madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda, sokaklarda hiçe sayılmaya, can vermeye alışmayacağız. Memleketimizde ölümün sıradanlaştırılmaya çalışılmasını asla kabul etmeyeceğiz.
Bizler yaşanan katliamın faillerini iyi biliyoruz. Failler sadece bombaları patlatanlar değildir. Kâr ve kan üzerine kurulu bu düzendir katil. Kana ve katliama doymak bilmeyen emperyalist ülkelerdir katil. Biraz daha iktidarda kalmak uğruna ülkemizi kan gölüne çevirmekten kaçınmayan siyasal iktidardır katil.
Bizler ülkemizde yaşanan onlarca katliamın faillerini ortaya çıkarmayanların Ankara'da gerçekleştirilen ve sivil insanları hedef alan bu katliamın gerçek faillerini ortaya çıkaracağına inanmıyoruz. Bundan yaklaşık 3 ay önce 20 Temmuz 2015 günü Suruç'ta yaşanan, neredeyse birebir aynı yöntemle gerçekleştirilen ve 34 insanımızı kaybettiğimiz bombalı saldırının asıl sorumlularını ortaya çıkarmayanların, canlı bomba eylemcilerine eyleme geçmeden işlem yapamayacaklarını söyleyenlerin Ankara'da gerçekleştirilen ve sivil insanları hedef alan bu katliamın gerçek faillerini ortaya çıkaracağına da inanmıyoruz.
Ankara’daki katliama ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma dosyası hakkında KISITLAMA KARARI verilmiştir. Bizce bu son derece hatalı bir karardır. Soruşturmanın güvenliği halka ve kamuoyuna yönelik olmamalıdır. Soruşturma konusunda kısıtlama kararı alınması yoluna gidilmemesi, soruşturmanın kamuoyundan saklanmaması gerekmektedir.
Olayın failleri arasında MİT, güvenlik görevlileri ve devletin kurumları olması ihtimali mevcuttur. Alınacak kısıtlama kararının soruşturmanın bu kurum ve kişilerden etkilenmemesini sağlamayacağı açıktır. Soruşturmayı mağdur, müşteki ve maktul yakınlarından uzaklaştırma yoluna gitme, soruşturma makamının da başka bir amacı olduğu düşüncesini bizde oluşturacaktır. Zira saldırıyı gerçekleştirenlerin soruşturmayı engelleyici faaliyetleri, sizin kısıtlama kararı almanızla engellenmeyecektir. Kısıtlama kararı, saldırıyı gerçekleştirenlerin amacına hizmet etmekten başka bir anlam taşımayacaktır.
Çağdaş Hukukçular Derneği, Ankara'da gerçekleştirilen bu cani saldırının sorumlularının ortaya çıkarılması için gerekli tüm hukuki yolların sonuna kadar takipçisi olacaktır... Ayrıca belirtmek isteriz ki; Ankara Barosu’nun İçişleri Bakanı, Ankara Valisi, Ankara İl Emniyet Müdürü ve İstihbarat Dairesi Başkanı hakkında “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu değerli buluyoruz.
Bilinmesini isteriz ki; kaybettiğimiz insanlarımızı asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu ülkede katliamların ve ölümlerin kanıksanmasına izin vermeyeceğiz. Bizler ülkemize giydirilmek istenen bu deli gömleğini yırtıp atacağız. Bunun için örgütleneceğiz, dayanışma içinde gereken her türlü yasal mücadeleyi göstermekten de geri durmayacağız.SONALANYA HAMDİ ACET