Unutulan Türk Sporu: Cirit
Yüzyıllarca savaş oyunu olarak kabul edilen cirit, 19. yüzyılda Osmanlı saraylarının en gözde etkinliklerinden biri haline geldi. Ancak bu tehlikeli oyun, 1826 yılında Sultan II. Mahmut tarafından yasaklandı. Yasaklanmasının ardından bir süre geri planda kalan cirit, ilerleyen yıllarda yeniden canlanarak popüler bir gösteri sporu haline geldi.
Malatya’nın Ciritteki Yeri
Atlı cirit, günümüzde sınırlı bölgelerde yaşatılmaya çalışılıyor. Malatya, bu sporu yaşatmaya kararlı illerden biri. İlde bulunan iki cirit kulübü, festivaller ve özel etkinliklerde gösteriler düzenleyerek bu geleneksel sporu canlı tutuyor. Malatya ayrıca her yıl düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda da boy gösteriyor.
Malatya’da cirit sporu ilk kez 1988 yılında resmi kulüp bazında faaliyete geçti. Bugün hâlâ aktif olan kulüpler, sporun tanıtımı ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmaya devam ediyor.
Oyunun Kuralları ve Özellikleri
Atlı cirit oyununda her takım yedi asıl ve iki yedek oyuncudan oluşuyor. Yedek oyuncular, atlarıyla birlikte saha kenarında her an oyuna dahil olabilecek şekilde hazır bekliyor. Bu sporun en dikkat çeken yönlerinden biri ise “rakibi bağışlama” kuralı. Ciritte, rakibin yaptığı bir hata karşısında cezalandırmak yerine affetme seçeneği bulunuyor.
Geçmişten Günümüze Cirit
Anadolu’da bir zamanlar çok yaygın olan cirit, günümüzde sadece Erzurum, Erzincan, Uşak, Bayburt, Ankara, Manisa, Kars, Sivas ve Malatya gibi illerde oynanıyor. Ancak bu şehirlerde düzenlenen festivaller ve etkinliklerle bu kadim sporun unutulmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Cirit, sadece bir spor değil, aynı zamanda Türk milletinin cesaret, zeka ve centilmenlik değerlerini yansıtan önemli bir kültürel miras. Bu mirası korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak, hepimizin görevi.