2022 TSÜAB Uluslararası Tohum Çalıştayı Antalya’da Gerçekleştirildi
2022 TSÜAB Uluslararası Tohum Çalıştayı Antalya’da Gerçekleştirildi
Vali Ersin Yazıcı, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile birlikte Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) tarafından düzenlenen “Geleceğimiz İçin Tohum 2022 TSÜAB Uluslararası Tohum Çalıştayı”na katıldı.
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği'nce (TSÜAB) Antalya'da “Geleceğimiz İçin Tohum 2022 TSÜAB Uluslararası Tohum Çalıştayı” düzenlendi. Geleceğimiz için tohum temasıyla düzenlenen etkinliğe Vali Ersin Yazıcı ve Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin yanı sıra Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Serik Kaymakamı Cemal Şahin, Türkiye tohumculuk sektörü temsilcileri, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, İran dâhil birçok ülkeden bürokrat ve sektör temsilcisi yer aldı.
Örtü Altı Üretimde Türkiye’de Bulunduğumuz Konumun Farkındayız
Çalıştayda konuşan Vali Yazıcı; “Antalya’mıza, turizmin başkentine hepiniz hoş geldiniz. Bu şehir Akdeniz çanağında en önemli turizm şehirlerinden biri. Ama buradaki tüm katılımcıların da çok iyi bildiği gibi burası aynı zamanda da önemli bir tarım şehri. Türkiye’nin en büyük tohum üreticilerinin olduğu bir şehir. Türk tohumculuğuna hizmet eden, tohum ve fide üretiminde ciddi firmaları bulunan bir şehir. Örtü altı üretiminde ülkemize ve dünyaya hizmet sunan birçok ürünü dünya mutfağına sunan dünyaya gönderen bir şehir olarak tarımı her daim önceliklerimiz arasında. Tarım ile yakından ilgilenmeye, bu sektördeki vatandaşlarımızın ve firmalarımızın her zaman yanında olmaya ve sorunlarını çözecek şekilde hareket etmeye gayret ediyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki üretmezsek her şey boş. Örtü altı üretimde Türkiye’de bulunduğumuz konumun farkındayız. Bunun daha da yükselmesi için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Ben tekrardan organizasyonun yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Tarım, İnsanlık Tarihi İçin Her Zaman Stratejik Sektör
Tarımın, insanlık tarihi için her zaman stratejik sektör olduğuna değinen Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, küresel boyutta iklim değişikliğinin neden olduğu olumsuzluklar, Covid-19 pandemisi ve Ukrayna-Rusya savaşının eklenmesiyle tarım ve gıda sektörleri üstündeki risklerin daha da arttığını vurguladı. Tüm dünyanın, gıda arz güvenliği için ulusal ve uluslararası çözüm yolları aradığını belirten Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Türkiye'nin, başta tahıl koridoru mutabakatı olmak üzere birçok uluslararası krizde anahtar ülke haline gelmesinin, tüm dünyanın takdirini topladığını kaydetti.
Tarımı Milli Güvenlik Meselesi Olarak Görüyoruz
Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, tarımı milli güvenlik meselesi olarak kabul ettiklerini söyledi. Tarımsal üretimin, gelecekte dünya gündemini daha da çok meşgul edeceğini kaydeden Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, "Dolayısıyla bugün attığımız adımlar, geleceğimize sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara yaşanabilir, gelişmiş bir ülke bırakmak anlamına geliyor. Ülkemiz tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayisinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir." dedi.
Bitkisel Üretimde 'Rekor' Hedefi
Tarımsal güce ilişkin verileri de paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, 23,4 milyon hektar işlenen tarım arazisi ve 14,6 milyon hektar çayır mera varlığıyla Türkiye'nin toplam tarım alanı açısından dünyada 31'inci sırada olduğunu açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Kirişci; "Dünya Bankası 2020 verileri dikkate alındığında; tarımsal hâsıla ile Avrupa'da birinci, dünyada ise ilk 10'da. Son 20 yılda bitkisel üretim miktarımızı yüzde 20 artırdık ve 98 milyon tondan 2021 itibarıyla 117 milyon tona ulaştırdık. Bu miktarı, 2022'de 127,6 milyon tona ulaştıracağız. Bu da toplam bitkisel üretim miktarı açısından tüm zamanların rekoru olacaktır. Bu başarının arkasındaki en önemli unsur, verimliliğe dayalı olan tohumculuk politikamızdır." diye konuştu.
100 Milyar Dolarlık Sektör
Tohumculuğun, gıda arz güvenliğinin en önemli ayaklardan biri ve tohumun bir anlamda yaşam sigortası olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Kirişci; "Tohumculuk, stratejik bir konudur. Tohumculuk sektörü, bugün dünya çapında 100 milyar dolara ulaşan oldukça büyük bir pazardır. Bu nedenle tohumculuk, ülkelerin kendi yeterliliğinin hatta özgürlüğünün anahtarı olarak görülmekte ve tarım politikalarının merkezini oluşturmaktadır. İleri teknoloji ve yoğun bilimsel çalışmalar gerektiren tohumculuk sektörü; bugün, gelecek senaryolarını şekillendiren en güçlü sektörlerden biri haline gelmiştir." dedi.
Tohumun Yüzde 96'sı Türkiye'den
Tohumculuk sektörü verilerini de açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, son 20 yılda sertifikalı tohum üretiminin 9 kat artışla 1,3 milyon tona çıktığını belirterek; "Sektördeki değerli tohumcularımızın gayretleriyle ülkemizde kullanılan tohumun yüzde 96'sı yurt içinde üretilmektedir. Türkiye, 117 ayrı ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirmektedir. Islah ettiğimiz çeşitler sadece ülkemizde değil Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde de üretilmektedir. Bugüne kadar 14 bin 490'ı tescilli, 1668'i üretim izinli olmak üzere toplam 16 bin 158 çeşidi kayıt altına aldık." diye konuştu.
2023 Destek Bütçesi 978 Milyon TL
Tohumculuk sektöründe ıslah çalışmalarını önemsediklerini belirten Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, son 2 yılda destekleme fiyatlarında en yüksek artışı, sertifikalı tohum kullanım desteğinde sağladıklarını söyledi. Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, bu yıl yaklaşık 400 milyon TL olan sertifikalı tohum destekleme bütçesini yüzde 145'lik artışla 2023 yılı için 978 milyon TL'ye çıkardıklarını dile getirdi. Destekleme politikalarına bütüncül yaklaşımla devam edeceklerini kaydeden Tarım ve Orman Bakanı Kirişci; "Bakanlığımız araştırma enstitülerimiz bünyesindeki 32 gen bankamızda 318 bin genetik materyal korunmaktadır. İki tohum gen bankamızda ise yaklaşık 3 bin 400 türe ait 119 bin 175 tohum örneği koruma altındadır." dedi.
COP 16 İçin Antalya Teklifi
Kanada'daki 4 günlük ziyaretten de bahseden Tarım ve Orman Bakanı Kirişci; "BM Biyoçeşitlilik Konferansı (COP) 16'nın önder ülke veya başkanlık dönemi, bize geçmiş oluyor. 2024'ten itibaren 2026'ya kadar artık Türkiye'nin başkanlığında biyolojik çeşitlilikle ilgili sözleşmenin gereği olan Taraflar Konferansı da artık başlamış olacak. Muhataplarımıza Antalya'yı teklif ettik. İstiyoruz ki COP16'ya Antalya'mız ev sahipliği yapsın. 2 yıllık bir sürecimiz var." diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.