Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Ameliyat gerektirmeyen bel ağrısına 15 dakikada çözüm

SAĞLIK 29.03.2022 - 11:13, Güncelleme: 11.12.2024 - 05:12
 

Ameliyat gerektirmeyen bel ağrısına 15 dakikada çözüm

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol: "Eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke edip, hastanın bel ağrısının ortadan kalkmasını sağlıyoruz"
 " 15 dakika süren işlemin ardından hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"  "Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastalara bu iki tedaviyi yapıyoruz" "Bel ağrısına yakalanmamak için kişi omurgalarına karşı sorumlu ve bilinçli davranması gerekir" Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, ameliyat gerektirmeyen bel ağrılarını, "Eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke edip, hastanın bel ağrısının ortadan kalkmasını sağlıyoruz. 15 dakika süren işlemin ardından hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"dedi. Memorial Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, toplumda sıklıkla birbirine karıştırılan bel ağrısı ve fıtık hakkında açıklamalarda bulundu. Bel omurgasının arasında disk denilen kıkırdak yapının dışarı doğru taşması sonucu bel fıtığı denilen tablonun ortaya çıktığını ile getiren Ermol, “ Bel fıtıkları erken dönemlerde hastalarda bel ağrısı olarak ortaya çıkar. Ama bunun dışında bel fıtığı olmayıp beldeki omurga kemik eklemlerinin birleşme noktasında ağrı duyu lifleri vardır. Bu eklemlerin zorlanmasına bağlı ağrı oluşur. Buna bağlı bel ağrısı ortaya çıkar. Bunun sonucu hastalar kronik bel ağrısı çekmeye başlarlar. Ama her bel ağrısı bel fıtığı, her bel fıtığı, bel ağrısı değildir” diye konuştu. Ağır kaldırma veya ani bir hareketle bel ağrısı yaşanabileceğine dikkat çeken Ermol, kısa ilaç tedavisi ve istirahatle bu ağrıyı geçirme noktasında da yanıt alınabileceğini bildirdi. "Enjeksiyon ve radyofrekans tedavileri" İlaç ve istirahat tedavisine yanıtsız bel ağrılı hastalarda artık ameliyatsız tedavi yöntemleri sunabildiklerini dile getiren Ermol, “Hastaların işlem sonrası konforu ve sonuçlarının iyi olması açısından bir takım güncel tedavi seçenekleri var. Belden enjeksiyon yoluyla eklem noktalarına yapılan enjeksiyonlar var, bir de kısa sürede yapılabilen radyoferekans tedavisi var. Bunların her ikisi de daha çok bel ağrılarını tedavi etmeye yönelik yapılan işlemlerdir. İşlem lokal anesteziyle yapılıyor. Arkadaki eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke ederek, hastanın bel ağrısının ortadan kalmasını sağlıyoruz. İşlem 10 ile 15 dakika sürüyor. Hasta anestezi almıyor, 45 dakika sonrada hasta evine gidebiliyor. Günlük yaşamına aynen devam edebiliyor” dedi. "Etkili sonucu var" Cenk Ermol, hastanın sürekli ağızdan ağrı kesici veya kas gevşetici ilaç almasına gerek kalmadığını uzun etkili sonucu olan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Ortalama 40-60 yaş grubuna bu tedavileri daha çok uyguladıklarını belirten Ermol, aktif çalışma hayatı olan hastalar için de etkili bir tedavi olduğunu vurguladı. "Ameliyat gerektirmeyen hastalar" Bu iki tedavinin kimlere uygulanabileceği hakkında bilgiler paylaşan Ermol, “ Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastaları bu iki tedaviyi yapıyoruz. Toplumda ameliyat gerektirmeyen bel ağrısı yakınması olan çok sayıda hasta olabiliyor. Bu tedavideki hedef kitle ameliyat gerektirmeyen kişiler, ameliyat gerektiriyorsa zaten bu iki tedaviyi yapamıyoruz” diye konuştu. "Fıtığın durumuna göre ameliyat belirlenir" Bel fıtıklarında ameliyat olması gerekecek durumlardan bahseden Ermol, “Daha çok bacağa vuran bir ağrı olabilir, fıtığın boyutları büyük olabilir, ciddi muayeneye bulguları olabilir. Bu durumda hastalara ameliyat önermek daha doğru olabilir” dedi. "Mesleklerin etkisi" Kendilerine başvuran hastaların profili hakkında bilgiler veren Ermol, “ Hastalarımızın büyük çoğunluğunu oturarak veya uzun süre ayakta çalışan, sürekli araç kullanarak çalışmak zorunda kalan hastalar olduğu için, bu gruptaki mesleklerde çalışanların bel ağrısı yakınmaları oldukça fazla. Günümüzde oldukça artmış durumda” dedi. " Sorumlu olmalı" Bel ağrısına yakalanmamak için kişinin omurgasına karşı sorumlu ve bilinçli davranması gerektiğinin altını çizen Ermol, “ Kontrolsüz hareketlerden kaçınmalıyız, uzun süre oturarak çalışanların birkaç saat sonra kısa mesafeli yürüyüş yapmaları gerekir. Oturarak çalışan kişilerin bel desteği kullanmaları yada uygun sandalyede oturmaları gerekir. Omurga çevreleyen kasları güçlendirmek için egzersiz hareketleri yapılabilir. Özellikle kuru soğuk havalarda beli sıcak tutmak oldukça önemlidir” değerlendirmelerinde bulundu.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol: "Eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke edip, hastanın bel ağrısının ortadan kalkmasını sağlıyoruz"

 " 15 dakika süren işlemin ardından hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"

 "Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastalara bu iki tedaviyi yapıyoruz"
"Bel ağrısına yakalanmamak için kişi omurgalarına karşı sorumlu ve bilinçli davranması gerekir"


Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, ameliyat gerektirmeyen bel ağrılarını, "Eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke edip, hastanın bel ağrısının ortadan kalkmasını sağlıyoruz. 15 dakika süren işlemin ardından hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, toplumda sıklıkla birbirine karıştırılan bel ağrısı ve fıtık hakkında açıklamalarda bulundu.


Bel omurgasının arasında disk denilen kıkırdak yapının dışarı doğru taşması sonucu bel fıtığı denilen tablonun ortaya çıktığını ile getiren Ermol, “ Bel fıtıkları erken dönemlerde hastalarda bel ağrısı olarak ortaya çıkar. Ama bunun dışında bel fıtığı olmayıp beldeki omurga kemik eklemlerinin birleşme noktasında ağrı duyu lifleri vardır. Bu eklemlerin zorlanmasına bağlı ağrı oluşur. Buna bağlı bel ağrısı ortaya çıkar. Bunun sonucu hastalar kronik bel ağrısı çekmeye başlarlar. Ama her bel ağrısı bel fıtığı, her bel fıtığı, bel ağrısı değildir” diye konuştu.
Ağır kaldırma veya ani bir hareketle bel ağrısı yaşanabileceğine dikkat çeken Ermol, kısa ilaç tedavisi ve istirahatle bu ağrıyı geçirme noktasında da yanıt alınabileceğini bildirdi.


"Enjeksiyon ve radyofrekans tedavileri"
İlaç ve istirahat tedavisine yanıtsız bel ağrılı hastalarda artık ameliyatsız tedavi yöntemleri sunabildiklerini dile getiren Ermol, “Hastaların işlem sonrası konforu ve sonuçlarının iyi olması açısından bir takım güncel tedavi seçenekleri var. Belden enjeksiyon yoluyla eklem noktalarına yapılan enjeksiyonlar var, bir de kısa sürede yapılabilen radyoferekans tedavisi var. Bunların her ikisi de daha çok bel ağrılarını tedavi etmeye yönelik yapılan işlemlerdir. İşlem lokal anesteziyle yapılıyor. Arkadaki eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke ederek, hastanın bel ağrısının ortadan kalmasını sağlıyoruz. İşlem 10 ile 15 dakika sürüyor. Hasta anestezi almıyor, 45 dakika sonrada hasta evine gidebiliyor. Günlük yaşamına aynen devam edebiliyor” dedi.


"Etkili sonucu var"
Cenk Ermol, hastanın sürekli ağızdan ağrı kesici veya kas gevşetici ilaç almasına gerek kalmadığını uzun etkili sonucu olan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Ortalama 40-60 yaş grubuna bu tedavileri daha çok uyguladıklarını belirten Ermol, aktif çalışma hayatı olan hastalar için de etkili bir tedavi olduğunu vurguladı.


"Ameliyat gerektirmeyen hastalar"
Bu iki tedavinin kimlere uygulanabileceği hakkında bilgiler paylaşan Ermol, “ Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastaları bu iki tedaviyi yapıyoruz. Toplumda ameliyat gerektirmeyen bel ağrısı yakınması olan çok sayıda hasta olabiliyor. Bu tedavideki hedef kitle ameliyat gerektirmeyen kişiler, ameliyat gerektiriyorsa zaten bu iki tedaviyi yapamıyoruz” diye konuştu.


"Fıtığın durumuna göre ameliyat belirlenir"
Bel fıtıklarında ameliyat olması gerekecek durumlardan bahseden Ermol, “Daha çok bacağa vuran bir ağrı olabilir, fıtığın boyutları büyük olabilir, ciddi muayeneye bulguları olabilir. Bu durumda hastalara ameliyat önermek daha doğru olabilir” dedi.


"Mesleklerin etkisi"
Kendilerine başvuran hastaların profili hakkında bilgiler veren Ermol, “ Hastalarımızın büyük çoğunluğunu oturarak veya uzun süre ayakta çalışan, sürekli araç kullanarak çalışmak zorunda kalan hastalar olduğu için, bu gruptaki mesleklerde çalışanların bel ağrısı yakınmaları oldukça fazla. Günümüzde oldukça artmış durumda” dedi.


" Sorumlu olmalı"
Bel ağrısına yakalanmamak için kişinin omurgasına karşı sorumlu ve bilinçli davranması gerektiğinin altını çizen Ermol, “ Kontrolsüz hareketlerden kaçınmalıyız, uzun süre oturarak çalışanların birkaç saat sonra kısa mesafeli yürüyüş yapmaları gerekir. Oturarak çalışan kişilerin bel desteği kullanmaları yada uygun sandalyede oturmaları gerekir. Omurga çevreleyen kasları güçlendirmek için egzersiz hareketleri yapılabilir. Özellikle kuru soğuk havalarda beli sıcak tutmak oldukça önemlidir” değerlendirmelerinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.