Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Alanyaʹda Anadoluʹnun Bitki Zenginliğinden Sabun Üretiyor

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.11.2016 - 10:33, Güncelleme: 11.12.2024 - 05:12
 

Alanyaʹda Anadoluʹnun Bitki Zenginliğinden Sabun Üretiyor

MUSTAFA KURT - Antalyaʹnın Alanya ilçesinde dağlardan, kıyılardan topladığı bitkilerden aromatik sabunlar üreten Cumali Bora, zeytinden narenciye ürünlerine, papaya, avokado gibi tropik meyvelerden kekik ve cistusa (taş gülü veya laden) kadar birçok bitkiyi sabuna dönüştürüyor. Alanyaʹda yaşayan 47 yaşındaki Cumali Bora, hayatının son 20 yılını bitkilerden sabun üretimine adadı. Toros Dağlarıʹnın zirveleri ve Akdeniz kıyısında şifalı bitkiler toplayan Bora, bu bitkileri farklı tekniklerle sabuna dönüştürüyor. Boraʹnın ilçe merkezindeki iş yerinde satışa sunduğu turistlere vatandaşlar kadar yabancı turistler de büyük ilgi gösteriyor. Cumali Bora, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitkilerden aldığı aromayı ˮdoğanın ruhuʹ olarak gördüğünü söyledi. Bora, her aromada bitkiye bahşedilmiş şifalar olduğuna inandığını dile getirerek, ˮDağlardan tek tek topladığım bitkilerden elde ettiğim farklı yağları bir araya getirerek oluşturduğum karışımlar, sabunlarımızın ruhu. Sabunlara yüklediğimiz frekanslarla Toroslarʹı, kır çiçeklerini, dağ esintisini ve güneş ışığını banyonuza getiriyoruz.ˮ dedi. Sabun yapımında bölgeden toplanan zeytinden narenciye ürünlerine, papaya, avokado gibi tropik meyvelerden kekik ve cistusa (taş gülü veya laden) kadar birçok bitki kullandığını belirten Bora, bu bitkileri bir araya getirebilmenin de ˮbir sanatˮ olduğunu ifade etti. Bora, sabunları üretirken bitkilerin özelliklerinden faydalandığını anlatarak, ˮCilt ve saçlar için kekiği, kuru ciltleri nemlendirmek için papaya, avokado, kayısı, antiseptik özellikleriyle murt, cistus gibi bitkileri kullanıyorum.ˮ diye konuştu. Bugüne kadar 500ʹün üzerinde çeşitte sabun ürettiğini ve her birinin farklı bir özelliğe sahip olduğunu kaydeden Bora, sabunlara isim verirken de daha çok bitkiyi topladığı bölgenin isimlerini kullandığını söyledi. ˮCistus şifa kaynağıˮ Bora, sabun yapımında kullandığı bitkiler arasında en yararlılardan birisinin cistus olduğunu vurguladı. Cistusun bir şifa kaynağı kabul edildiğini anlatan Bora, şöyle konuştu: ˮAkdeniz ve Ege kıyılarında yetişen bu bitki, alerjik rahatsızlıklar ve cilt hastalıklarına iyi geliyor. İlaç sanayinde kullanılıyor. Ekonomik değeri yüksek ama hiç anlaşılmamış. Ülkemizde yetiştiği kıyı şeridinde ne yerli halk ne de girişimciler tarafından değerlendiriliyor. Oysa cistus, taze sıkılmış limondan 20 kat daha fazla C vitaminine sahip. Bu bitkiyi daha da özel kılan ise antioksidan özelliğinin yüksek olması. Bu bitki bir ʹvirüs katiliʹ olarak algılanabilir.ˮ Bora, cistus bitkisinin kilosunun Almanyaʹda 60 avrodan satışa sunulduğunu,Türkiyeʹde ise toplanan bitkilerin işlenip ürün haline gelmesi için Yunanistanʹa ihraç edildiğini kaydetti. Cistusun Yunan mitolojisine konu olan bir bitki olduğuna değinen Bora, şunları söyledi: ˮAnadolu, 10 binin üzerinde bitki çeşidine sahip. Anadoluʹda yetişen bitkiler birer hazine ama değerlendirilemiyor. İnsanoğlu bir gram altın bulmak için belki 1 milyon ton toprağı zehirleyebiliyor ama yer üstünde bizleri bekleyen bitkilerin rezervini değerlendiremiyoruz. Üstelik bu bitkiler bir sene sonra yine yetişiyor. Rehabilitasyonu yapıldıkça tükenmez bir kaynak. Örneğin cistus, çevresel etkiye maruz kalmadan yetişiyor. Su istemiyor, kendiliğinden topraktan bitiyor.ˮ
MUSTAFA KURT - Antalyaʹnın Alanya ilçesinde dağlardan, kıyılardan topladığı bitkilerden aromatik sabunlar üreten Cumali Bora, zeytinden narenciye ürünlerine, papaya, avokado gibi tropik meyvelerden kekik ve cistusa (taş gülü veya laden) kadar birçok bitkiyi sabuna dönüştürüyor. Alanyaʹda yaşayan 47 yaşındaki Cumali Bora, hayatının son 20 yılını bitkilerden sabun üretimine adadı. Toros Dağlarıʹnın zirveleri ve Akdeniz kıyısında şifalı bitkiler toplayan Bora, bu bitkileri farklı tekniklerle sabuna dönüştürüyor. Boraʹnın ilçe merkezindeki iş yerinde satışa sunduğu turistlere vatandaşlar kadar yabancı turistler de büyük ilgi gösteriyor. Cumali Bora, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitkilerden aldığı aromayı ˮdoğanın ruhuʹ olarak gördüğünü söyledi. Bora, her aromada bitkiye bahşedilmiş şifalar olduğuna inandığını dile getirerek, ˮDağlardan tek tek topladığım bitkilerden elde ettiğim farklı yağları bir araya getirerek oluşturduğum karışımlar, sabunlarımızın ruhu. Sabunlara yüklediğimiz frekanslarla Toroslarʹı, kır çiçeklerini, dağ esintisini ve güneş ışığını banyonuza getiriyoruz.ˮ dedi. Sabun yapımında bölgeden toplanan zeytinden narenciye ürünlerine, papaya, avokado gibi tropik meyvelerden kekik ve cistusa (taş gülü veya laden) kadar birçok bitki kullandığını belirten Bora, bu bitkileri bir araya getirebilmenin de ˮbir sanatˮ olduğunu ifade etti. Bora, sabunları üretirken bitkilerin özelliklerinden faydalandığını anlatarak, ˮCilt ve saçlar için kekiği, kuru ciltleri nemlendirmek için papaya, avokado, kayısı, antiseptik özellikleriyle murt, cistus gibi bitkileri kullanıyorum.ˮ diye konuştu. Bugüne kadar 500ʹün üzerinde çeşitte sabun ürettiğini ve her birinin farklı bir özelliğe sahip olduğunu kaydeden Bora, sabunlara isim verirken de daha çok bitkiyi topladığı bölgenin isimlerini kullandığını söyledi. ˮCistus şifa kaynağıˮ Bora, sabun yapımında kullandığı bitkiler arasında en yararlılardan birisinin cistus olduğunu vurguladı. Cistusun bir şifa kaynağı kabul edildiğini anlatan Bora, şöyle konuştu: ˮAkdeniz ve Ege kıyılarında yetişen bu bitki, alerjik rahatsızlıklar ve cilt hastalıklarına iyi geliyor. İlaç sanayinde kullanılıyor. Ekonomik değeri yüksek ama hiç anlaşılmamış. Ülkemizde yetiştiği kıyı şeridinde ne yerli halk ne de girişimciler tarafından değerlendiriliyor. Oysa cistus, taze sıkılmış limondan 20 kat daha fazla C vitaminine sahip. Bu bitkiyi daha da özel kılan ise antioksidan özelliğinin yüksek olması. Bu bitki bir ʹvirüs katiliʹ olarak algılanabilir.ˮ Bora, cistus bitkisinin kilosunun Almanyaʹda 60 avrodan satışa sunulduğunu,Türkiyeʹde ise toplanan bitkilerin işlenip ürün haline gelmesi için Yunanistanʹa ihraç edildiğini kaydetti. Cistusun Yunan mitolojisine konu olan bir bitki olduğuna değinen Bora, şunları söyledi: ˮAnadolu, 10 binin üzerinde bitki çeşidine sahip. Anadoluʹda yetişen bitkiler birer hazine ama değerlendirilemiyor. İnsanoğlu bir gram altın bulmak için belki 1 milyon ton toprağı zehirleyebiliyor ama yer üstünde bizleri bekleyen bitkilerin rezervini değerlendiremiyoruz. Üstelik bu bitkiler bir sene sonra yine yetişiyor. Rehabilitasyonu yapıldıkça tükenmez bir kaynak. Örneğin cistus, çevresel etkiye maruz kalmadan yetişiyor. Su istemiyor, kendiliğinden topraktan bitiyor.ˮ
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.