Alanya'lı Gençler yardımlaşmayı anlattı
Alanya'lı Gençler yardımlaşmayı anlattı
Genç Kalemler Projesi kapsamında Alanya'daki yetenekli öğrencilerin şiir ve düz yazı alanlarındaki eserleri yayımlanmaya devam ediyor.
Genç Kalemler Projesi kapsamında Alanya'daki yetenekli öğrencilerin şiir ve düz yazı alanlarındaki eserleri yayımlanmaya devam ediyor.
AHENK Projesi kapsamında Alanya Kaymakamlığı’nca hazırlanan Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ortak olduğu ‘Genç Kalemler Projesi'nin Aralık ayı değerlendirmesi sonuçlandı. İlçede bulunan okullarda öğrenim gören öğrenciler, düzyazı ve şiir alanlarında hünerlerini sergiledi. Öğrenciler eserlerinde 'yardımlaşma, engelsiz yaşam, saygı ve mutluluk temalarını işledi. İşte öğrencilerin eserleri;
ENGELSİZ DÜNYA
Ben Yıldız, doğuştan duyma engelliyim. Bana ve benim gibilere yardım edenler sayesinde işaret dili öğrendim. Bu sayede insanlarla iletişim kurabiliyorum. Alt yazılı veya yanında işaret dili olan bir haberi, filmi ya da müziği de anlayabiliyorum. Ben duyamıyorum belki ama sizler gibiyim. Sonuçta hepimiz farklı değil miyiz birbirimizden?
Ben Ali, doğuştan görme engelim var. Bu benim hayatımı biraz zorlaştırsa da Mors alfabesi ve yeni teknoloji ile üretilmiş araçlar sayesinde bütün dezavantajları en aza indirebiliyorum. Sizden biraz farklı olsamda herkes birbirinden farklı değil mi zaten?
Ben Göktuğ, doğuştan yürüme engelliyim. Eskiden çok zordu şartlarım fakat şimdi tekerlekli sandalyeler sayesinde birçok zorluğu aştım. İstediğim yere dilediğim zaman gidebiliyorum. Ben de sizin gibiyim sonuçta herkes birbirinden farklı değil mi?
Engel biz olmayalım sonuçta hepimiz birer engelli adayıyız. Her zaman onlara yani bizlere yardımcı olalım. Bu dünya hepimize yeter, yeter ki paylaşalım.
Ezgi Menekşe
7-A - Alanya Bilim ve Sanat Merkezi
YARDIMLAŞALIM
Herkes birbirine muhtaç,
Birlikte olmak ihtiyaç.
Yardımlaşma olmazsa,
Hepimizin karnı aç.
Yardımlaşma çok güzeldir,
Bunu yapmak pek özeldir.
Birbirimize yardım etmek,
Bizim için büyük zevktir.
Güzel bir amaç gidelim,
Her zaman yardım edelim.
Şimdi hemen gidelim,
Birine yardım edelim.
Fatma Etyemez
6-B - Alanya Bilim ve Sanat Merkezi
İMECE
İnsanı insan yapandır merhamet,
Milleti millet yapar imece.
Hastaya, yolda kalmışa,
Savaş zamanı vatana,
Adetimizdir bizim imece.
Bir elin nesi var ikinci el yoksa
Dayanışma bizim hayatımızda.
Savaşta, barışta, zor zamanda,
Hallolur işler bir anda.
Böyle gördüm büyüklerimden;
Hasat zamanı tarlada,
Düğün zamanı yaylada,
Yardımlaştılar onlar hep,
Bir oldular omuz omuza.
Yardımlaşınca güzel dünya,
El ele, kol kola güzel.
Birlikte çarpınca yürekler,
Bugün dünden de güzel.
Burak Aydın
11/C - Mehmet Arif Türktaş Anadolu Lisesi
YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ
Dünyanın her yerinde diğer değerler gibi yardımlaşma değeri de oldukça önemlidir. Hiçbir yardım kötü niyetle yapılmaz, yapılsa bile bu bir yardım olmaz. Haberin varken veya olmadan küçük büyük fark etmeksizin yardım yapılabilir. Mesela bir ağaç dikersin, bilirsin ki büyüdüğünde bütün insanlara oksijen kaynağı olacak. Oysa diktiğin o ağaç sayesinde ilerde birçok hayvana da yardım etmiş olacağını fark etmezsin.
Bir dalına bir kuş yuva yapabilir, başka bir dal da arıların kovanı olabilir. Bir kediye sığınak olabilir ya da bir örümcek avını yakalamak için ağ örebilir ve daha fark etmediğin pek çok konuda yardım edebilirsin canlılara.
Pek çok mesleğin bile temelinde yardım vardır. Bizim dünyaya geliş anımız bile bir insanın edindiği meslek yardımıyla gerçekleşir. Kalem tutabilmemiz, yazı yazabilmemiz, okuyabilmemiz ve kültürümüzü geliştiren öğrendiğimiz her bilginin mesleğini yapan bir öğretmenin yardımıyla gerçekleşir. Yardımlaşma; toplumda düzeni, dengeyi ve ahlakı korur. Hristiyan ol, Müslüman ol, Budist ya da ateist ol; din, mezhep, ırk fark etmeksizin bütün insanlar birbirine yardım etmelidir. Örneğin, sen beyaz tenlisindir ama yetim olan siyahi bir çocuğu evlat edinerek yardım etmiş olursun.
“Tek kanatlı kuş uçmaz.” Bazı konularda ne kadar istesen de kendi kendine yetemezsin. Yere düşüp tek başına kalkamamak gibi. Bir süre sonra “Bu konuda yardım almam gerek.”, “Bana yardım edebilir misin?” gibi cümleler kurarsın. Ne yaparsan yap, ne için çabalarsan çabala, yardım etmeye önce kendinden başlamalısın ki sen de diğer insanlara da yardım edebilesin.
FATMA NAZ TECER
YARDIMLAŞMA
Komşu komşunun eline,
Muhtaç olur külüne.
Yardım edelim birbirimize,
Kardeşlik kalır bize.
Bencillik başa bela.
İhtiyacın olur aşa,
El ele verirsek,
Gerek yok telaşa.
Defne ÇETİN
2/A - Çıplaklı İlkokulu
YARDIMLAŞMA VE İŞBİRLİĞİ
Hey dost yardımlaş!
Fikir üret, fikir sor.
Yaşlılara yardım et,
İşbirliğini unutma.
Arkadaşlarınla birlik ol,
Mücadele ver,
Pes etme.
Cesaretine güven her zaman.
Kurtuluş savaşını hatırla,
Cumhuriyet nasıl kazanıldı;
Kadın erkek mücadele verdi,
İşbirliğini unutmadı.
Metehan DOĞAN
Sınıf: 4/B - Değirmendere İlkokulu
Yardımseverlik
Ol ol yardımsever ol
İhtiyacı olan her kimse,
Onun hep yanında ol.
Ol ol işbirlikçi ol
Birinin işi varsa,
Tabi ki destek ol.
Boşa gitmez bunca iyilik,
Hem gereği değil midir insanlığın.
İnsandaki iyiye inandır herkesi,
Mesut olsun hayatlar.
Başlasın mutluluk zinciri,
Bulaşsın tüm insanlığa.
Doğan Çomruk
6/A - Değirmendere Ortaokulu
BULURSUN KARŞILIĞINI
Alışveriş yapan Ayşe Teyze,
Marketten dönen Mehmet Amca,
Hepsine yardım et.
Bulursun karşılığını.
Bebeği olan Emine Ablaya yer ver,
Gözü görmeyen Aslı Teyzeyi karşıya geçir.
Hepsine yardım et.
Bulursun karşılığını.
Emine Abla ödevime yardım etti.
Ayşe Teyze markete gitmeme yardım etti.
Herkese yardım ettim.
Buldum karşılığını.
Ecrin Nisa DURUSOY
3/A - Demirtaş İlkokulu
VAZGEÇİLMEZİMİZ YARDIMLAŞMA
İnsanlar neden yardımlaşır? bence cevabı çok basit, insanlar belli bir sonuca ulaşmak için yardım alır, empati kurarak da yardım etmesi gerektiğini düşünür, hisseder ve yardımlaşma böylece ortaya çıkar.
Yardımlaşmak vazgeçilmezimizdir çünkü bir insanın hayattaki tüm işleri tek başına halledebilir olacak derecede fiziki ve/veya psikolojik gücü yoktur. Sosyal bir varlık olarak insan, her gün farkında olarak veya olmayarak çok defa yardım alır ve yardım eder. Yolculuklar, alıverişler, kullandığımız cihazlar, okulumuz, evimiz, … her an her yerde yardımlaşırız. Tükettiğimiz yiyecekleri satın alırız ama onların üretimi, dağıtımı, kasadaki işlemler vs. tüm bunlarda insanlar işbirliği ve belli bir sistematik yardımlaşma ağıyla hareket ederler.
Yardımlaşmadan, işbirliği yapmadan da yaşanabilir mi? Denemesi bedava… Tüm insanlardan uzak bir yerde evinizi kendiniz yapıp, tüm yiyecek içeceklerinizi kendiniz üretip, av avlayıp, yolunuzu yapıp, kullandığınız tüm alet edavatı kendiniz üretip, giyeceklerinizi dikip… yaşabilirseniz bunu başardınız demektir. Şunu da unutmayın ki tüm bunları yapabiliyor olmak da insanların size öğrettikleriyle mümkün yani yine birilerinden yardım almışsınızdır illaki. Psiko-sosyal boyutunu da varın siz hesap edin.
Atalar ne güzel söylemiş: El eli yür(yıkar), el döner yüzü yür(yıkar). Vücudumuzdaki bu örnekten yola çıkarak aslında nasıl bir organizasyonla, mükemmel bir işbirliği ve işleyişle çalışıp hareket ettiğini düşünün. Tüm organ ve uzuvların mükemmel senkronizasyonu ve uyumunun sade, doğal, dupduru bir dille anlatımı. İnsanda ve tüm evrende görebileceğiniz bu işbirliği, yardımlaşma, dayanışma aslında varlığımızın da devamını sağlamıyor mu?
Gelelim veren elin alan elden üstün olması konusuna ki milletimiz bu hadis-i şerifi asırlardır kendine hayat felsefesi yapmış ve yardım dağıtırken kimsenin diline, dinine, ırkına, rengine soyuna sopuna bakmaksızın ve hiçbir ayrım gözetmeksizin dünyanın her yerine elini uzatmış bir millet. Gerek kurum kuruluşlar, vakıflar, dernekler vasıtasıyla bunu yapmış gerek bizzat kendisi yapmış ama hep yapmış ve yapmaya da devam eden bir millet. Kişi başına düsen milli gelire oranla yapılan yardımın oranında dünya birincisi olduğumuzu, yardım konusunda bir numara olduğumuzu da gururla yazıyorum. En zengin değiliz ama komşusu açken tok yatan bizden değildir inancıyla elindekini en kolay veren biziz çünkü veren el alan elden üstündür.
Keşke yardıma muhtaç insan hiç olmasa, kimse yardım almak durumunda olmasa ama keşkelerle olmuyor. Dünyada hep olacak ve biz de yardıma hep koşacağız. Çünkü insanız.
Sefa ARICI
7/A – Demirtaş Nihal Demirel Ortaokulu
İHTİYAÇLAR, İSTEKLER VE YARDIMLAŞMA
Mevsim sonbahar.Yazın son kırıntıları… Mevsime inat hava hala çok sıcak ve nemli.Pencereden sızan güneş odanın içini aydınlatıyor. Ömür yüzünde hissediyor güneşin sıcaklığını…birden gözlerini açıyor. Ve heyecanla yatağından fırlıyor.evet sabah olmuştu,tatil sona ermiş ve bugün Ömür’ün üçüncü sınıftaki ilk günü olacaktı.Akşamdan tüm hazırlıklarını yapan Ömür hemen kahvaltısını yapıp,dişlerini fırçalayıp son hazırlıklarını da tamamladıktan sonra ailesi ile vedalaşıp okula gitmek üzere evden ayrıldı.
Tekrar okulda olmak,arkadaşları ve öğretmeni ile tekrar bir araya gelmek,yeniden yeni şeyler öğ-
renmek çok heyecan vericiydi Ömür için.İlk hafta bitmiş çabucak,okulda ikinci haftaya bile gelmişlerlerdi. Ömür okulda olmaktan çok mutluydu ama bir arkadaşı pekte öyle değildi sanki. Bu durum Ömür’ün dikkatini çekmişti ve bunu arkadaşına sormaya karar verdi.
-
Merhaba Rüya.Okulda ikinci haftamız ama sen bizler kadar heyecanlı,mutlu değilsin sanki.Birde
Okul araç gereçlerinin çoğunu getirmiyorsun hep evde unuttum diyorsun.Akşamdan hazırlanmıyor musun sen?
Rüya’nın gözleri doldu.Üzgün bir ifade ile:
- Aslında unutmuş değilim.Unutmuş gibi yapıyorum Ömür.Henüz ailem alamadı okul
ihtiyaçlarımı dedi ve sustu Rüya.Ömür daha fazla soru sormadı üzülmesin diye ama buna duyarsız da kalamazdı. Hemen bir plan yaptı. Eve gider gitmez aklından geçenleri annesine anlattı.
Anneciğim kumbaramda biriktirdiğim param varya onu kullanmak istiyorum arkadaşım için.
- Ama onunla büyük bir oyun evi almak istiyordun.Bu senin hayalin ve en çok istediğin şeydi,dedi annesi…
- Evet ama okulda bizi ihtiyaç ve isteklerimiz hakkında bilgilendirdi öğretmenimiz. Öğrendim ki ihtiyaçlarımız isteklerimizden daha önemli.Benim bir süre daha oyun evim olmasa da olur ama Rüya için bu bir ihtiyaç ve olmazsa olmaz. Bunu istediğime eminim.Üstelik Rüya mutlu olduğunda bende en az bir oyun evi almıl kadar mutlu olacağım anne.Çok duygulanan annesi:
-Haydi hazırlan o zaman,okul malzemesi almaya… dedi.
O hafta her şey Ömür’ün plandığı gibi gitti. Malzemeleri alan Ömür planından öğretmenine bahsetmiş öğretmeni duydukları karşısında çok duygulanmışve Ömür’e destek olma sözü vermişti.Sınıfta bir resim yarışması düzenledi herkesin katıldığı.Tabi ki birinci Rüya seçildi.
Öğretmeni Ömür’ün ve kendisinden almış olduğu kırtasiye malzemelerini Rüya’ya verdi.Rüya çok mutluydu artık eşyalarını unutmuş gibi yapmasına gerek kalmamıştı. Ayrıca o da artık eşyalarını diğer arkadaşları ile paylaşabilecekti ve hiçbir zaman öğrenemeyecekti bunun arkadaşı Ömür’ün yardımlarıyla gerçekleştiğini.
Vee…Ömür’de çok mutluydu.Belki oyun evi olmayacaktı uzun bir süre daha ama biliyordu ki ihtiyaçlar, istekelerden daha önemliydi ve önemli olan bir şey daha vardı ki o da yardımlaşmak,paylaşmaktı.
Paylaşmanın ,yardımlaşmanın verdiği mutluluk istediğin şeye sahip olmanın verdiği mutluluktan çok çok daha büyüktü. Bugün yine güneşli sıcacık bir gündü ve bugün sınıfta herkes çok mutluydu.En çok ta Ömür…
Zümra Öykü ÜNGÜREN
3/C Sınıfı Numara: 439
Fatma Alaettinoğlu İlkokulu
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.