'Körfez ülkeleri turizmde Türkiye'nin insan kaynağına göz dikti'

İstanbul Turizm Fuarında gazetecilerle bir araya gelen Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, sektörün gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de hedefleri tutturabilen tek sektörün turizm olduğuna dikkat çeken Narin, sektörün yaşadığı problemlere de dikkat çekti.

2024 sezonunun beklentiler doğrultusunda başladığını ancak ilk çeyrek ve ikinci çeyreğin yavaş geçtiğini belirten Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin "Bunun nedeni hem İsrail-Filistin'deki olaylar hem de Avrupa Şampiyonası ve Paris Olimpiyatları. Ancak üçüncü ve dördüncü çeyrekte iyi gidiyor. Sayın bakanım da ifadesiyle 60 milyon turisti yakalayacağız ama gelirlerde biraz geri kalabiliriz. Dolayısıyla gelir ve ziyaretçi girişi açısından kötü bir yıl değil. Hiç olmazsa artıda ve bu muhakkak olumlu bir durum. Türkiye geneline bakarsınız diğer sektörlere göre hedeflerini yakalamış tek sektör olarak yine olumlu pozisyondayız." diye konuştu.   Yetişmiş insan kaynağımızı kaybediyoruz" Ancak turizm sektörünü zorlayan gelişmeler olduğuna dikkat çeken Oya Narin "Birincisi yetişmiş insan kaynağımızı kaybediyoruz. Bu çok büyük bir sıkıntı. Çalışanlarımıza istikrarlı bir iş ortamı sunamıyoruz. Pandeminin de etkisiyle çalışanlara 12 ay istihdam olanağı sunamadığımız için yetişmiş insan kaynağımızı Arap Yarımadası'na ve benzeri yerlere kaptırıyoruz. Özellikle aile kurmamış genç turizm çalışanları daha cazip imkanlar olduğu için yurt dışına gidiyor. Bu, çözmemiz gereken bir sorun. Bizim turizm çalışanlarına 12 ay istihdam imkanı sunmamız lazım ki çalışanlar sürdürülebilir, garantili bir işe sahip olsun, bu sektörde kalmaya karar versin, aile kurabilirsin ve hayatına devam edebilsin." ifadelerini kullandı.   Devalüasyon-enflasyon makasının getirdiği ters makas Turizm sektörünü zorlayan ikinci konunun maliyetler olduğuna dikkat çeken TTYD Başkanı, bu yılın sektör açısından çok karlı bir sene olmadığını söyledi. Devalüasyon-enflasyon makasının getirdiği ters makas etkisi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle sektörün baskı altında olduğunu söyleyen Narin "Üçüncü sorunumuz yüksek faiz politikaları ve bankacılık sisteminin kredileri kısması. Bankaların kredi arzı 14,5 milyar dolarlardan 12 milyar dolar seviyesine düştü. Turizmde krediler eskisi gibi rahat değil ve alan daralıyor. Bunun da önünü açılması lazım. Faiz politikaları değişince bunların da değişeceğini ümit ediyoruz." dedi.   "Personel giderinin toplam gider içindeki payı yüzde 40" Türkiye'de 25 bin konaklama tesisinde 2 milyon yatağın olduğunu söyleyen Oya Narin, "Turist sayısında dünya altıncılığından dörde doğru gitmişiz İstanbul dünyada birinci sıraya gelmiş. Şimdi bütün bunlara bakarsanız hiç şüphesiz nitelikli yani makro seviyede bir başarı var. Bu ülkenin üretime ihtiyacı var bu ülkenin üretken olmaya ihtiyacı var. Sadece inşaat sektöründe büyüyemez ülkemiz. Sanayinin ve diğer endüstrilerin büyümesi lazım. Turizm sektörü cari açık açısından bütçe açsından, istihdam açısından birinci sıraya yerleşiyor... Ücretlere gelince, bizim toplam giderlerimizin içerisinde personel giderinin payı,  işveren hissesi dahil, yüzde 40'tır ama sektör şu anda bunun da üzerinde. Bu olmadığı zaman da sistem kar edemez ve sistem tıkanır. Çünkü hiçbir iş veren işçisi ile karşı karşıya kalacağı bir politika güdemez. Çünkü çalışan misafir ile yüz yüzedir ve orada düşük ücret politikası uygulanamaz. Zaten şu anda kimse asgari ücret seviyesinde ücret vermiyor, herkes fazlasını veriyor. Ama ne kadar verirseniz verin, üç ay verirseniz çalışanı memnun edemezsiniz." dedi.   "Antalya'dan Kemer'e  personel taşımak zorunda kalıyoruz" Turizmde yaşadıkları bir diğer sorunun da personel konaklaması olduğunu ifade eden Narin Bakanlık, özel sektör ve belediyelerin işbirliği içinde bir iş planı yaparak personel barınmasına çözüm üretmesi gerektiğini anlattı. Narin "Personeli her gün gidiş-dönüş üç saat yol yaparak Antalya’dan Kemer'e taşıyoruz. Personelim yaşayacağı yer yok lojman yok ev kiralasa kiralayacak yer yok, imar planları açılmamış ,planlamalar ona göre tamamlanmamış. Dolayısıyla işin demografik ve sosyolojik yapısını değerlendirmemiz lazım. Tekirova'da arsanın dönümüne 1 milyon euro istiyorlar. Enflasyonist ortamda sermaye birikimi olmadığı gibi yatırımcının cebindeki 3-5 kuruş da eriyip gidiyor." şeklinde konuştu. Kaynak;Turizm Güncel